Bitcoin tarihindeki iki büyük düşüş olayı, sırasıyla 12 Mart 2020 ve 11 Ekim 2022 tarihlerinde meydana geldi. Bu iki olay, şifreleme piyasasında büyük bir etki yarattı, ancak etkilerinin derecesi ve şekli farklılık gösterdi.
Pozisyon büyüklüğüne göre, 12 Mart olayı öncesinde piyasanın toplam pozisyon büyüklüğü 16 milyar dolar iken, 11 Ekim olayı öncesinde 220 milyar dolara kadar yükselmiştir. Bu, iki yıldan fazla bir süre içinde şifreleme para birimi pazarının önemli ölçüde büyüdüğünü göstermektedir.
Büyük düşüş sonrası etkiler de farklı özellikler göstermektedir. 12 Mart olayları, piyasa pozisyonlarının 60 milyar dolara düşmesine neden oldu ve kayıp %68'e kadar ulaştı. Buna karşılık, 11 Ekim olayları sonrasında piyasa pozisyonları 150 milyar dolara düştü ve kayıp oranı %32 oldu. Bu, Ekim olaylarının mutlak kaybının daha büyük olmasına rağmen, Mart olaylarının piyasaya etkisinin nispeten daha sert olduğunu göstermektedir.
Kapatma açısından, 12 Mart olayında 50 milyar dolarlık bir kapatma gerçekleşti ve kapatma oranı %31'e kadar yükseldi. 11 Ekim olayında ise kapatma miktarı 193 milyar dolara ulaşmasına rağmen, kapatma oranı sadece %8.8 oldu. Bu veri, Ekim olayının ölçeği daha büyük olmasına rağmen, Mart olayının katılımcılara daha ciddi bir darbe vurduğunu daha da doğruluyor.
Genel olarak bakıldığında, sözleşme piyasası açısından 12 Mart'taki büyük düşüş olayı piyasa üzerinde daha şiddetli bir etki yarattı. Bu, yalnızca yüksek kayıp oranları ve likidasyon oranları ile değil, aynı zamanda o dönemdeki piyasanın kırılganlığını ve katılımcıların panik ruh halini de yansıtmaktadır.
Bu iki olayın karşılaştırması, şifreleme para piyasasının yüksek dalgalanma özelliğini vurgularken, aynı zamanda piyasanın önemli şokların ardından toparlanma yeteneğini de yansıtmaktadır. Yatırımcılar için bu tarihi dersler, piyasa risklerine karşı her zaman dikkatli olmamız, yatırım portföyünü makul bir şekilde yönetmemiz gerektiğini hatırlatmaktadır, böylece olası aşırı piyasa durumlarına karşı hazırlıklı olabiliriz.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Bitcoin tarihindeki iki büyük düşüş olayı, sırasıyla 12 Mart 2020 ve 11 Ekim 2022 tarihlerinde meydana geldi. Bu iki olay, şifreleme piyasasında büyük bir etki yarattı, ancak etkilerinin derecesi ve şekli farklılık gösterdi.
Pozisyon büyüklüğüne göre, 12 Mart olayı öncesinde piyasanın toplam pozisyon büyüklüğü 16 milyar dolar iken, 11 Ekim olayı öncesinde 220 milyar dolara kadar yükselmiştir. Bu, iki yıldan fazla bir süre içinde şifreleme para birimi pazarının önemli ölçüde büyüdüğünü göstermektedir.
Büyük düşüş sonrası etkiler de farklı özellikler göstermektedir. 12 Mart olayları, piyasa pozisyonlarının 60 milyar dolara düşmesine neden oldu ve kayıp %68'e kadar ulaştı. Buna karşılık, 11 Ekim olayları sonrasında piyasa pozisyonları 150 milyar dolara düştü ve kayıp oranı %32 oldu. Bu, Ekim olaylarının mutlak kaybının daha büyük olmasına rağmen, Mart olaylarının piyasaya etkisinin nispeten daha sert olduğunu göstermektedir.
Kapatma açısından, 12 Mart olayında 50 milyar dolarlık bir kapatma gerçekleşti ve kapatma oranı %31'e kadar yükseldi. 11 Ekim olayında ise kapatma miktarı 193 milyar dolara ulaşmasına rağmen, kapatma oranı sadece %8.8 oldu. Bu veri, Ekim olayının ölçeği daha büyük olmasına rağmen, Mart olayının katılımcılara daha ciddi bir darbe vurduğunu daha da doğruluyor.
Genel olarak bakıldığında, sözleşme piyasası açısından 12 Mart'taki büyük düşüş olayı piyasa üzerinde daha şiddetli bir etki yarattı. Bu, yalnızca yüksek kayıp oranları ve likidasyon oranları ile değil, aynı zamanda o dönemdeki piyasanın kırılganlığını ve katılımcıların panik ruh halini de yansıtmaktadır.
Bu iki olayın karşılaştırması, şifreleme para piyasasının yüksek dalgalanma özelliğini vurgularken, aynı zamanda piyasanın önemli şokların ardından toparlanma yeteneğini de yansıtmaktadır. Yatırımcılar için bu tarihi dersler, piyasa risklerine karşı her zaman dikkatli olmamız, yatırım portföyünü makul bir şekilde yönetmemiz gerektiğini hatırlatmaktadır, böylece olası aşırı piyasa durumlarına karşı hazırlıklı olabiliriz.